Dünya onun deniz gözlerine hayrandı… Kocasının ağzından çıkan bir söz hayatını değiştirdi

İşte şimdi böyle bir öykünün kahramanını anlatacağız size… Bir zamanlar güzelliği dillere destan olan ‘deniz gözlü’ bir kraliçe bu…

Dünyanın dört bir yanında milyonlarca hayranı olan, giyimi kuşamı hemcinsleri tarafından taklit edilen, yaşıtı birçok kadının özenerek baktığı bir kraliçe. Daha doğrusu bir eski kraliçe. 

Hayat onu hiç beklemediği bir anda alıp bir ülkenin kralının karısı yaptı. Sonra dünyaya getirdiği çocukların en büyüğünü babasının yerine veliaht olarak yetiştirdi.

Bütün planlar buna göreydi ama hayatın da onun için başka planları vardı. Oğlu, kocasının bir tek kararıyla gelecekteki tahtını kaybetti, kendisi de kocasının ölümünden sonra sahip olduğu yaşantıyı.

Sonra kendine bambaşka bir hayat kurdu. Ama ne olursa olsun kendisini gençliğinden beri takip edenlerin gözünde ve gönlünde hala “deniz gözlü” kraliçe o.

Gözlerinin renginden söz edince ilk anda aklınıza geldiği gibi Monaco’nun unutulmaz prensesi Grace Kelly değil bu kişi.

Dünyaya gözlerini onunla aynı ülkede açmış olsa da hayatı bambaşka bir çizgide süren Kraliçe Nur… Yani bir zamanlar Ürdün Kralı Hüseyin’in karısı, şu andaki kral Abdullah’ın üvey annesi olan eski kraliçe.

GEÇEN YILIN HAZİRAN AYINDAN BERİ ESKİSİ GİBİ HEP GÜNDEMDE 
Ürdün’ün, ölümüne kadar tahtta kalan eski kralı Hüseyin’in karısı olan Kraliçe Nur geçen yılın haziran ayından bu yana tıpkı eskisi gibi gündemde.

Bunun nedeni de üvey oğlunun büyük çocuğu Prens Hüseyin ile ilgili gelişmeler. Geçen yıl 1 Haziran’da Rajwa Al Saif ile evlenen Hüseyin şimdi de yakında baba olmaya hazırlanıyor. Bu bağlamda da özellikle belli bir kuşak ülkenin eski kraliçesi Nur’u hatırlıyor tekrar tekrar.

Bu arada geçen yılki düğünde bütün gözlerin Nur’u aradığını da not düşelim. Ama törene kendisi katılmadı, onun yerine iki kızı bu mutluluğa tanık oldu.

Biz de bir dönem dünya monarşi sahnesine damgasını vuran bu eski kraliçeyi bir daha hatırlayalım istedik.

DENİZ GÖZLÜ KRALİÇE 
Bütün dünyanın ‘deniz gözlü’ Kraliçe Nur olarak bildiği eski Ürdün kraliçesi, takvimler 1951 yılını gösterirken Amerika’da dünyaya geldi. Yeni kıtada doğmuş olsa da aslında kökenleri Lübnan ve Suriye’ye uzanıyordu.

Babası, bir hükümet yetkilisi, hava yolu yöneticisi ve test pilotu olan genç kadının evlenmeden önceki adı Lisa Necib Halaby idi. Kral Hüseyin ile evlendikten sonra hem dinin hem de ismini değiştirdi.

Babası Necib Halaby, ABD eski başkanlarından John F. Kennedy tarafından Federal Havacılık Dairesi’ne atanmış ondan sonra da Harry Truman döneminde savunma bakan yardımcısı olarak görev yapmıştı.

Evlilik öncesi adıyla Lisa Halaby, New York ve California’da eğitimine başladı. Son olarak da Massachusetts’te bulunan bir özel yatılı okuldan mezun oldu.

Ardından Princeton Üniversitesi’ne gitti. Lisa Halaby o dönemde üniversitede kurulan ilk kadın buz hokeyi takımının da oyuncularından biriydi.

AMERİKALI LISA, ‘HÜSEYİN’İN IŞIĞI’ OLDU
Mimarlık eğitimi alan Lisa Hallaby’nın hayatını değiştiren an ise Ürdün Havayolları için tasarım yaptığı sırada gerçekleşti. Onu gören Kral Hüseyin, kelimenin tam anlamıyla “kalbinden vuruldu.”

Çift 1978yılında gösterişli bir törenle evlendi. O düğünden sonra Lisa Halaby, dinini değiştirdi ve İslamiyete geçti. Adını da Nur olarak değşitirdi. Artık onu herkes Hun El Hüseyin ismiyle tanıyordu. Yani ‘Hüseyin’in ışığı’!

Nur ile Hüseyin’in düğün töreni tıpkı bugün torun Hüseyin ile Rajwa’nın düğününde olduğu gibi dünya basınında çok geniş yer buldu. Ama bunun nedeni sadece düğünün gösterişi değildi.

Hırıstiyan bir gelenekten gelen yabancı bir gelinin halk tarafından kabul görmesi pek mümkün görünmüyordu bazı yrumlara göre. Ama öyle olmadı. Çünkü Nur’un büyükbabası Suriyeli’ydi. Genç kadın da bu topraklara hiç yabancı hissetmiyordu kendini.

1978 yılında dillere destan bir törenle evlenen Nur ile Hüseyin’in iki kız iki erkek dört tane oğlu oldu.

KOCASI ÖLÜNCE HAYATI BİR KEZ DAHA DEĞİŞTİ
Kraliçe Nur, sadece güzelliğiyle değil yaptıklarıyla da övgü topladı. Ürdün’de kadın haklarının güçlendirilmesi konusunda etkin olarak çalıştı. Eğitim, hayır işleri ve şehir planlama gibi konularda faaliyet gösterdi.

Kraliçe Nur ile Kral Hüeyin 1978’den 1999’a kadar evli kaldılar. Kral yakalandığı hastalığa yenilince de Nur için bu kez yine farklı bir haya başlamış oldu. Tabii Nur, örneklerine tarihte de rastlandığı gibi bazı “saray entrikalarını da” tecrübe etti.

Nur ile Kral Hüseyin’in büyük oğlu Hamza, 1999’dan 2004’e kadar veliaht prens olarak bilindi.

OĞLUNU VELİAHT OLARAK YETİŞTİRDİ AMA…
Kral Hüseyin’in 1999’daki ölümünden sonra eski eşi Prenses Muna’dan dünyaya gelen en büyük oğlu Abdullah Kral oldu. Nur ile evliliğinden doğan en büyük oğlu Hamza da veliaht ilan edildi.

Fakat takvimler 2004 yılını gösterirken Hamza’nın veliaht unvanı elinden alındı. 2009 yılında Kral Abdullah, 1 Haziran’da evlenen en büyük oğlu Hüseyin’i “veliaht” ilan etti.

Bir başka deyişle söylersek kocası Kral Hüseyin’in 1999’daki ölümünden sonra Kraliçe Nur, Amman sarayına veda ederken, Abdullah’ın annesi yani Kral’ın eski eşi Muna “kral annesi olarak tekrar eski yuvasına döndü.

SİYASİ KARIŞIKLIKLARIN ORTASINDA KALDI
Kraliçe Nur’un şimdi ne yaptığına gelirsek… Elbette hayatının büyük bir bölümünü geçirdiği Ürdün ile bağlarını tam olarak koparmadı.

Vaktinin bir bölümünü Amman’da bir bölümünü de Washington’da geçiriyor. Çeşitli uluslararası etkinliklerde görev almayı sürdürüyor.

Bu arada Kraliçe Nurun Hüseyin ile evliliğinden dünyayla gelen büyük oğlu Prens Hamza, 2021 yılında Kral Abdullah’a karşı bir darbe girişimi nedeniyle ev hapsine alındı.

2021 yılının nisan ayında eski veliaht Hamza, ve kendisine destek olan 20 kişi, Kral 2. Abdullah’a karşı komplo kurmakla suçlanmış ancak bu iddiaları reddetmişlerdi.